

Hep duyardım Kanlıca'da Mihrabat korusuna gittik süperdi falan. Bugün bir arkadaşımın sayesinde gittim gerçekten de söylenildiği kadar varmış. Manzara harika... :D Boğaz önünüze serilmiş resmen. Hele birde oradan yürüyerek Kanlıca sahiline inerseniz, işte o zaman keyfinize diyecek yok. Resimlerde de gördüğünüz gibi millet denize bile girmekte. Deniz o kadar güzel ki tarife gerek yok fotoğraflar herşeyi açıklıyor. Foto makinası olsaydı çooookkk daha iyi olurdu da işteee :( profesyonel bir makina alıcam da daha alamadım malesef. Aldığımda on numara fotoğraflar çekicem inşallah. Bence kesin gidilmesi gereken yerlerden biri. mutlaka ama mutlaka gidiniz... :D
2 yorum:
Kanlıca'nın bir diğer güzelliği de Fıstıklı yokuşundan körfeze inen alanda I. Mahmut zamanında kurulan ve padişahlar tarafından büyük ilgi gören Mihrabat Korusu'dur. Mihrabat Korusu'na, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak III. Ahmet'e armağan edilen Mihrabat Kasrı'nın adını verdiği iddia edilir. Ne yazık ki Mihrabat Kasrı yeniçeri isyanıyla bir hafta içinde yakılıp yıkılarak yok olmuştur. Mihrabat Korusu görkemli tarihine rağmen giderek küçülmüştür. Yahya Kemal'in gözlerden uzak saatler geçirmek için tercih ettiği Mihrabat Korusu, çeşitli yazar ve şairlere güzel manzarasıyla ilham kaynağı olmuştur.
Şu anda İstanbul'da olmak isterdim.
Mihrabat Korusu'nun dar yollarında seninle
Yan yana, yana yana yürümek...
Bir de martıların kanatlarından seyretmek İstanbul'u.
Özdemir Asaf
Yorum Gönder